Sevgili dostlar, teknolojinin yaygınlaşması ile bilgiye ne kadar yakın olsa da insanoğlu o kadar uzak bir hale geldi. Gün geçtikçe toplumun intihar, boşanma, uyuşturucu kullanımları, şiddet ve illegal yollara başvurma eğilimleri artış göstermeye başladı. Bu süreçte bilinçlenmek ve bir kişi dahi olsa kurtarmak adına bugün intihar psikolojisi üzerine bir formatta ilerleyeceğiz. İntihara sebep olan olayları bir inceleyelim.

Mental Sağlık Sorunları: Depresyon, anksiyete ve diğer mental sağlık sorunları, intihar düşüncelerinin en yaygın nedenleridir. Bu rahatsızlıklar genellikle gençler arasında yaygın olup, yeterli destek ve tedavi alınmadığında ciddi sonuçlara yol açabilir.

Sosyal Medya ve Dijital Dünya: Sosyal medyanın yaygınlaşması, özellikle gençler üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir. Mükemmeliyetçi beklentiler, siber zorbalık ve sosyal medya üzerinden kıyaslama, özgüven eksikliğine ve yalnızlık hissine yol açabilir.

Akademik ve Mesleki Baskılar: Eğitim sistemi ve iş dünyasındaki rekabetçi ortam, gençlerde aşırı baskı yaratabilir. Bu baskı, başarısızlık korkusu ve gelecekle ilgili belirsizlik hissi ile birleştiğinde, intihar düşüncelerine neden olabilir.

Aile ve Sosyal Destek Eksikliği: Aile içi sorunlar, iletişim eksikliği ve sosyal destek sistemlerinin yetersizliği, gençlerin kendilerini yalnız ve çaresiz hissetmelerine neden olabilir.

Ekonomik Zorluklar: Ekonomik belirsizlikler, işsizlik ve mali sıkıntılar, özellikle genç yetişkinlerde umutsuzluk hissini artırabilir.

Travma ve Taciz: Fiziksel, cinsel veya duygusal istismar gibi travmatik deneyimler, bireylerin ruhsal sağlığını olumsuz etkileyerek intihar düşüncelerine yol açabilir.

Bu nedenler bireysel farklılıklar gösterebilir ve her bireyin durumu kendine özgü olabilir. Bu yüzden, intihar düşünceleri olan kişilere profesyonel yardım ve destek sağlamak son derece önemlidir.

Davranış Değişiklikleri:

  Alışılmadık şekilde içine kapanma veya sosyal aktivitelerden kaçınma.

 İş, okul veya günlük sorumluluklarda ani performans düşüşü.

 Artan sinirlilik, öfke patlamaları veya aşırı tepkiler.

 İlgi duyulan hobiler veya aktivitelerden uzaklaşma.

Duygusal Belirtiler:

Sürekli üzüntü, çaresizlik veya umutsuzluk hissi.

Anksiyete, aşırı endişe veya panik ataklar.

- Kendini değersiz, suçlu veya suçlu hissetme.

- İntihar düşünceleri veya kendine zarar verme eğilimleri.

Fiziksel Belirtiler:

Sürekli yorgunluk veya enerji eksikliği.

Uyku düzeninde belirgin değişiklikler (aşırı uyuma veya uyuyamama).

İştah değişiklikleri (aşırı yeme veya iştahsızlık).

Baş ağrıları, mide sorunları veya açıklanamayan fiziksel rahatsızlıklar.

Kognitif Belirtiler:

Konsantrasyon, bellek ve karar verme yetilerinde zorluk.

Günlük yaşamda basit görevleri yerine getirmekte güçlük çekme.

Gerçeklikten kopma, halüsinasyonlar veya paranoya belirtileri.

Sosyal Belirtiler:

Arkadaşlar, aile veya iş arkadaşlarıyla ilişkilerde sorunlar.

Sosyal ortamlardan ve etkinliklerden geri çekilme.

Yardım veya destek arayışında olmama, kendi içine kapanma.

Bir kişide bu belirtilerden birkaçını gözlemliyorsanız, empatik ve duyarlı bir şekilde yaklaşmak önemlidir. Bu kişiye doğrudan sorular sormak, onunla konuşmak ve hislerini anlamaya çalışmak ilk adım olabilir. Eğer belirtiler ciddi ve sürekli ise, bir uzmandan (psikolog, psikiyatrist) profesyonel yardım almak önemlidir. Profesyonel yardım almak sizi aciz kılmaz nasıl ki bir kalp rahatsızlığınızda koşarak gidiyor iseniz istemsiz düşüncelere kapıldığınızda da aynı hızda soluğu bir profesyonelin yanında almalısınız.

Peki çevremizde bulunan insanları buna nasıl ikna ederiz ve nasıl düşünmeliyiz?

Mental Sağlıkla Fiziksel Sağlığı Kıyaslamak: Mental sağlık, tıpkı fiziksel sağlık gibi hayatın önemli bir parçasıdır. "Kalp rahatsızlığı, diyabet veya grip olduğumuzda doktora gidiyoruz. Aynı şekilde, mental sağlığımızla ilgili sorunlar yaşadığımızda da uzmana başvurmak normaldir."

Önyargıları ve Stigmayı(Damgalamayı) Azaltmak: Mental sağlıkla ilgili önyargılar ve stigmayı azaltmak için "psikiyatrist" kelimesine karşı olan tabuları kırmak önemli. "Psikiyatriste gitmek zayıflık değil, aksine güçlü olmanın bir göstergesidir. Kendine ve sağlığına değer verdiğini gösterir."

Başarı Hikayelerini Paylaşmak: Psikiyatristten yardım almış ve olumlu sonuçlar elde etmiş kişilerin hikayelerini paylaşmak, başkalarına ilham verebilir. "Birçok kişi, psikiyatrik destek aldıktan sonra hayat kalitelerinde büyük iyileşmeler yaşamıştır."

Eğitim ve Bilgilendirme: İnsanları mental sağlık konusunda bilgilendirmek, psikiyatrik yardımın önemini anlamalarına yardımcı olabilir. "Mental sağlık eğitimi almak ve psikiyatristlerin nasıl yardımcı olabileceğini öğrenmek, bu süreci daha anlaşılır ve kabul edilebilir kılar."

Kendi Deneyimlerinizi Paylaşmak: Eğer kendiniz veya tanıdığınız biri psikiyatrik yardım aldıysa, bu deneyimi paylaşarak diğerlerine destek olabilirsiniz. "Ben de bir dönem zor zamanlar geçirdim ve psikiyatrik yardım aldım. Bu süreç bana çok yardımcı oldu ve kendimi daha iyi hissetmemi sağladı."

Normalleştirme ve Destek: Psikiyatriste gitmenin normal ve yaygın bir durum olduğunu vurgulamak.

Bir gün önce gülen eğlenen bir arkadaşınızın sabah cansız bedeni ile karşılaşmak istemiyor iseniz. Kendinizi farklı düşünceler hapsolmuş bir şekilde bulmak istemiyor iseniz. Sevdiklerinize bilinçli zaman ayırmayı ve insanların içlerinde neler yaşadıklarını bilinçsiz bir şekilde eleştirmemeyi öğrenmelisiniz.

Sevgili dostlar yazı uzun oldu belki ama hayat kısa bunu unutmayın. Buraya kadar gelebildiyseniz zaten duyarlı bir insansınızdır. Ama yolu bilmek yolda yürümek değildir. Lütfen çevrenizde bulunan insanların hayatlarına bakıp geçmeyin o hayatlara dokunun…

Sevgilerimle…

e-mail: [email protected]

Editör: Haber Merkezi