1994 yılında Isparta'da başladığım gazetecilik mesleğimin son bir yılını Burdur'da yapıyorum. Güzel dostluklarımın yanında, beni hazmedemeyen ve her fırsatta aleyhimde olmayacak iftiralarda bulunan düşmanlarımın varlığını da biliyorum. Beni sevmeyenleri de ikiye ayırıyorum zaten, birincisi başarı ile yürüttüğümüz habercilik yüzünden çekemeyenler, ikincisi de yaptığımız haberler yüzünden rahat edemeyen gruplar.
Şimdi gelelim anlam veremediğim sahte hesaplarla herkesin birbirine yaptığı saldırılara. İlk geldiğimizde oldukça şaşırmıştım, birbirinin yüzüne konuşacak ve haykıracak cesareti olmayan kişi veya kişilerin açtıkları sahte hesaplarla birbirlerine yaptığı çirkin saldırı ve ithamlara. Çünkü bunca yıldır yaşamadığım ve görmediğim bir durumdu bu. Bunu da Burdur'da mesleğimi icra ederken görme fırsatım oldu.
Meslek yaşamım boyunca siyasette, kurumlarda veya seçilmişler arasında yaşanan sıkıntılara ve gerginliklere şahitlik yaptım, ama hiçbir zaman Burdur'daki kadar işlerin bu derece çirkinleştirildiğine tanıklık etmedim. Bizler her zaman adımızı ve yayın kuruluşumuzun logosunu kullanarak haberler yaptık, saldıracak sakta buradan, itham edeceksekte buralardan yaptık.
İsmimizin de böylesi çirkin oyunlarda geçmesini çok yadırgamıyorum, başarı her zaman bu şekilde gölgelenir. En son Pelikan Dosyası denilen aşağılık organizasyonda bir meslektaşımın ismimi ve paylaşımımı konunun tarafları ile birlikte anması ve haberleştirmesi beni üzmüştür. İşimiz gereği her cenahtan insanla irtibat halindeyiz ve diyologlarımız var. Herkes bizden bilgi almak ister veya bilgi vererek haber yapılmasını talep eder, ancak Bizler hiçbir zaman böyle aşağılık oyunların tarafı olmadık.
Allaha şükürler olsun ki, yanlış gördüğümüz her şeyi sitemizden adımızla sanımızla yazabilecek kadar cesuruz. Geçmişte olduğu gibi bundan sonrada Bomba15 olarak yanlışın her zaman karşısında olmaya devam edeceğiz. Bomba15 olarak, hiçbir karşılık ve menfaat beklemeden, çıkar hesabımız olmadan, isim ayırmadan yanlışın karşısında durmaya devam edecek.
Buradan sayın Cumhuriyet Başsavcımız Sadi Doğan'a da teşekkür etmek istiyorum. Sahte hesaplarla ilgili olarak gösterdiği hassasiyet ve konunun üzerine gitmekteki kararlılığı, bundan sonra sahte hesaplar üzerinden nemalandığını sanan aşağılık karakterlere korku salacaktır. Artık Burdurlu'nun rahat bir nefes alması gerekiyor ve bu da bu şekilde başarılacağına inanıyorum.
Sevgi ve saygılarımla…