Bu yazı arşiv niteliğinde olup, sokak hayvanları ve sorunları ile ilgilidir. Sorunu farklı açılardan ele alarak, mevzuat doğrultusunda, uygulamaya esas çözüm önerileri ile makaleyi sonlandıracağım.

Giriş: Sokak köpekleri, şehirlerimizde karşılaştığımız önemli bir sorundur. Başıboş köpeklerin neden olduğu trafik kazaları, hayvanlar tarafından (özellikle köpek) yapılan saldırılarla mütemadiyen karşılaşmaktayız. Son yıllarda hayvan kaynaklı hastalıkların hızla arttığı da kaydedildi. İstatistiklere yansıyan verilere göre, kuduz temaslı vakaların 3,5 kat arttığı, kist hidatik vakalarının ise 8,8 kat arttığı tespit edildi.

Peki bu hastalıkları ne kadar tanıyoruz?

Kuduz hastalığı nedir?

Kuduz, sinir sistemini etkileyen ve ölümcül sonuçlara yol açabilen bir viral enfeksiyon hastalığıdır. Kuduz, genellikle ısırık, tırmalama veya yara yoluyla enfekte hayvanların tükürüğü ile insanlara bulaşır.

Kuduz virüsü, sinir sistemini hedef alır ve beyin ve omuriliği etkiler. Belirtiler genellikle hastalığın ilerlediği aşamalarda ortaya çıkar ve başlangıçta ateş, baş ağrısı, halsizlik, kas ağrıları gibi yaygın semptomlar gözlemlenebilir.

Kuduzun insanlarda tedavisi için kuduz aşısı ve kuduz immün globulini gibi özel bir tedavi uygulanmalıdır. Aşının etkili olabilmesi için ısırık veya temas anından sonra mümkün olan en kısa sürede uygulanması önemlidir.

Kist hidatik nedir?

Kist hidatik, Echinococcus adı verilen parazitlerin neden olduğu bir enfeksiyon türüdür. Bu parazitler, Echinococcus granulosus ve Echinococcus multilocularis gibi türler tarafından oluşturulan kistleri oluştururlar.

Echinococcus türleri, köpek ve diğer etobur hayvanların bağırsaklarında yaşar ve dışkılarıyla dışarıya atarlar. İnsanlar, parazitleri enfekte hayvanların dışkılarındaki yumurtalarla temas yoluyla alabilirler. Yumurtalar, kontamine gıdalar, su veya çevresel faktörler aracılığıyla vücuda alınabilir. Bu sebeple hayvanların ulaşamayacağı çocuk oyun alanları tasarlanmalıdır.

Kist hidatik hastalığı, genellikle karaciğer ve akciğerlerde kist oluşumuyla karakterizedir ve ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir.

Erken teşhis ve uygun tedavi önemlidir, çünkü hastalık ciddi komplikasyonlara ve yaşamı tehdit edebilir.

Konunun Mevzuattaki Yeri

Mevzuattaki düzenlemelerin önemli gördüğüm kısımlarını sizler için özetledim. Meraklıları buyursun..


Hayvanları Koruma Kanunu

(Bu kanuna ait uygulama yönetmeliğinde daha detaylı tarifler yapılmış.)

Madde 6- Sahipsiz veya güçten düşmüş hayvanların en hızlı şekilde yerel yönetimlerce kurulan veya izin verilen hayvan bakımevlerine götürülmesi zorunludur. Bu hayvanların öncelikle söz konusu merkezlerde oluşturulacak müşahede yerlerinde tutulması sağlanır. Müşahede yerlerinde kısırlaştırılan, aşılanan ve rehabilite edilen hayvanların kaydedildikten sonra öncelikle alındıkları ortama bırakılmaları esastır.

Yasaklar

Madde 14- Hayvanlarla ilgili yasaklar şunlardır:

a) Hayvanlara kasıtlı olarak kötü davranmak, (…)[1] dövmek, aç ve susuz bırakmak, aşırı soğuğa ve sıcağa maruz bırakmak, bakımlarını ihmal etmek, fiziksel ve psikolojik acı çektirmek.

b) Hayvanları, gücünü aştığı açıkça görülen fiillere zorlamak.

c) Hayvan bakımı eğitimi almamış kişilerce ev (…)(9) hayvanı satmak.

d) Ev (…)(9) hayvanlarını onaltı yaşından küçüklere satmak.

e) Hayvanların kesin olarak öldüğü anlaşılmadan, vücutlarına tedavi maksatlı olmayan müdahalelerde bulunmak.(9)

f) Kesim hayvanları ve 4915 sayılı Kanun çerçevesinde avlanmasına ve özel üretim çiftliklerinde kesim hayvanı olarak üretimine izin verilen av hayvanları ile ticarete konu yabani hayvanlar dışındaki hayvanları, et ihtiyacı amacıyla kesip ya da öldürüp piyasaya sürmek.

g) Kesim için yetiştirilmiş hayvanlar dışındaki hayvanları ödül, ikramiye ya da prim olarak dağıtmak.

h) Tıbbî gerekçeler hariç hayvanlara ya da onların ana karnındaki yavrularına veya havyar üretimi hariç yumurtalarına zarar verebilecek sunî müdahaleler yapmak, yabancı maddeler vermek.

ı) Hayvanları hasta, gebelik süresinin 2/3’ünü tamamlamış gebe ve yeni ana iken çalıştırmak, uygun olmayan koşullarda barındırmak.

j) Hayvanlara cinsel saldırıda bulunmak veya tecavüz etmek.

k) Sağlık nedenleri ile gerekli olmadıkça bir hayvana zor kullanarak yem yedirmek, acı, ıstırap ya da zarar veren yiyecekler ile alkollü içki, sigara, uyuşturucu ve bunun gibi bağımlılık yapan yiyecek veya içecekler vermek.

l) Bakanlıkça belirlenen tehlike arz eden hayvanları üretmek, sahiplenmek, sahiplendirmek, barındırmak, beslemek, takas etmek, sergilemek, hediye etmek ve bunların ülkemize girişini, satışını ve reklamını yapmak.

m) Hayvanlara işkence yapmak veya acımasız ve zalimce muamelede bulunmak.

n) Ev hayvanını terk etmek.

İl hayvanları koruma kurulu

Madde 15- Her ilde il hayvanları koruma kurulu, valinin başkanlığında, sadece hayvanların korunması ve mevcut sorunlar ile çözümlerine yönelik olmak üzere toplanır.

İl hayvanları koruma kurulunun görevleri

Madde 16-

b) İl sınırları içinde hayvanların korunmasına ilişkin sorunları belirleyip, koruma sorunlarının çözüm tekliflerini içeren yıllık, beş yıllık ve on yıllık plân ve projeler yapmak, yıllık hedef raporları hazırlayıp Bakanlığın uygun görüşüne sunmak, Bakanlığın olumlu görüşünü alarak hayvanların korunması amacıyla her türlü önlemi almak,

Yerel hayvan koruma görevlilerinin sorumlulukları

Madde 18- Özellikle kedi ve köpekler gibi sahipsiz hayvanların kendi mekânlarında, bulundukları bölge ve mahallerde yaşamaları sorumluluğunu üstlenen gönüllü kişilere yerel hayvan koruma görevlisi adı verilir. Bu görevliler, hayvan koruma dernek ve vakıflarına üye ya da bu konuda faydalı hizmetler yapmış kişiler arasından il hayvan koruma kurulu tarafından her yıl için seçilir.

Yerel hayvan koruma görevlileri; bölge ve mahallerindeki, öncelikle köpekler ve kediler olmak üzere, sahipsiz hayvanların bakımları, aşılarının yapılması, aşılı hayvanların markalanması ve kayıtlarının tutulmasının sağlanması, kısırlaştırılması, saldırgan olanların eğitilmesi ve sahiplendirilmelerinin yapılması için yerel yönetimler tarafından kurulan hayvan bakımevlerine gönderilmesi gibi yapılan tüm faaliyetleri yerel yönetimler ile eşgüdümlü olarak yaparlar.

Trafik kazaları

Madde 21- Bir hayvana çarpan ve ona zarar veren sürücü, onu en yakın veteriner hekim ya da tedavi ünitesine götürmek veya götürülmesini sağlamak zorundadır.

Ek Madde 1 –

Büyükşehir belediyeleri, il belediyeleri ve nüfusu yirmi beş bini aşan büyükşehir ilçe belediyeleri ile diğer belediyeler, sahipsiz veya güçten düşmüş ya da tehlike arz eden hayvanların korunması ve bakımının yapılması ile rehabilitasyonunun sağlanması amacıyla hayvan bakımevleri kurar.

Birinci fıkrada belirtilen hayvanlar, ilgili belediyeler tarafından hayvan bakımevine götürülür. Hayvan bakımevi kurma zorunluluğu olmayan belediyeler ise sorumluluk alanındaki bu hayvanları en yakın hayvan bakımevine götürür. Rehabilite edilen hayvanlar Bakanlıkça oluşturulan veri tabanına kaydedilir. Rehabilitasyon süreci tamamlanan hayvanların, bakımevine getiren belediye tarafından öncelikle alındıkları ortama bırakılmaları esastır.

Geçici Madde 3 – (Ek:9/7/2021-7332/15 md.)

Pitbull Terrier, Japanese Tosa, Dogo Argentino, Fila Brasilerio türleri kayıt belgesiz, ağızlıksız ve tasmasız olarak dolaştırılamaz, halkın yoğun olarak bulunduğu yerler ile çocuk oyun alanları ve parklarına sokulamaz.

Geçici Madde 4 – (Ek:9/7/2021-7332/16 md.)

Kedi ve köpek sahipleri, hayvanlarını en geç 31/12/2022 tarihine kadar dijital kimliklendirme yöntemleriyle kayıt altına aldırmak zorundadır.

Çözüm Önerileri :

Bu durum, insanların güvenliği ve sokak hayvanlarının refahı arasında bir denge kurulmasını gerektirir. Sokak köpekleri sorununu ele alarak, insanlara zarar vermeden ve onların yaşam alanlarını temizleyerek, sürdürülebilir ve insan dostu çözümler bulunmalıdır.

1. Kısırlaştırma ve aşılama kampanyaları düzenlenmelidir.

2. Barınaklar ve rehabilitasyon merkezleri etkili şekilde çalıştırılmalıdır. Bu merkezlerde, sokak köpekleri rehabilitasyon süreçlerinden geçirilerek, uygun ailelere sahiplendirilmeleri sağlanabilir.

3. Sokak hayvanları için beslenme ve su noktalarında düzenli beslenme ve su kaynağı sağlanarak, açlık ve susuzluk gibi sorunlar önlenmelidir.

4. Hayvan Dostu Şehir Planlaması: Şehir planlamasında, sokak hayvanlarının ihtiyaçları göz önünde bulundurulmalıdır. Parklar, yeşil alanlar ve sokak köpekleri için güvenli bölgeler oluşturularak, hayvanların doğal yaşam alanları sağlanabilir. Bunun yanında bulaşıcı hastalıkların önüne geçmek adına çocuk parklarına gerekli önlemler alınarak sokak köpeklerinin girmesi önlenmelidir. Kist hidatik bulaşının önlenmesi hususunda önem arz eden bir konudur.

5. Gönüllü ve sivil toplum işe dahil edilmek zorundadır. Bu katılım sorunun çözümüne katkıda bulunacaktır.

6. “Rehabilitasyon süreci tamamlanan hayvanların, bakımevine getiren belediye tarafından öncelikle alındıkları ortama bırakılmaları esastır.” Mevzuat hükmü bu şekilde. Ama tehlike arz eden bir durum söz konusu olduğunda, ucunda insan canı olduğunda mevzuatın esas olan maddeleri hükümsüzdür. Dolayısı ile müdahale edilmesi gereken bölgelerde sorumluluk almaktan kaçınılmamalıdır.

Sonuç: Sokak köpekleri sorunu, sürdürülebilir ve insan dostu çözümlerle ele alınmalıdır. Toplumsal farkındalık, eğitim, kısırlaştırma, barınaklar, besleme noktaları, şehir planlaması ve gönüllü katılımı gibi stratejilerle, sokak köpekleri sorununa etkili ve insan odaklı çözümler sunulabilir. Bu şekilde, sokak köpekleri için daha iyi yaşam koşulları sağlanırken, şehirlerimizdeki insanların güvenliği de korunabilir. Bu konuda yetkililerden gerekli hassasiyeti görmek istiyoruz. Sokaklarımızda güven içinde yürümeliyiz. Çocuklarımızı sokak veya parkta oynamaya gönül rahatlığı ile gönderebilmeliyiz…