Gündem

Mimar Selim Kutlu yazdı; Şakası yok bu işin efendiler!!!

ŞAKASI YOK BU İŞİN “EFENDİLER”!!!

Bugün Burdur Yeni Gün Gazetesi’ nde bir haberi okudum ve şok oldum. Paleosismolog Dr. Ramazan Demirtaş bazı açıklamalar yapmış. Bu açıklamalar ile TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odasının raporundaki çelişkileri maddeler halinde yazacağım.

  1. Ramazan Demirtaş:1914 benzeri depremin yinelenme aralığının 1000 yıldan fazla olduğu söylenebilir. (Yorum: Söylenebilir ne demek acaba, yoksa söylenemez mi?)
    Burdur kent merkezi için 7 büyüklüğünde deprem olma olasılığı söz konusu bile değil.

    JMO: Burdur fayının hangi sıklıkta deprem ürettiği konusunda ise bugüne kadar yapılan kısıtlı sayıdaki çalışmalarla elde edilen verilere dayalı net bir zaman vermek mümkün olmamıştır. (Yorum: Sayın Demirtaş da söyleyememiş zaten.)
  2. Ramazan Demirtaş: Burdur fay zonu üzerinde 1914 ve 1971 öncesi benzer büyüklükte depremlere ait kayıtlar bulunmamaktadır.(Yorum: Bulunmuş, bulunmuş)

    JMO: Bölgeyi etkilemiş olan depremlerin büyük kısmı kimi araştırıcılar tarafından Rodos-Fethiye-Burdur fay zonu olarak tanımlanan zon üzerinde gelişmiştir. Bunların en önemlileri arasında MS 1303, 1304,1481, 1863 ve 1874 Rodos, 1876, 1914 ve 1971 Burdur depremleri sayılabilir.
  3. Ramazan Demirtaş: Burdur’daki fayların kayma hızı düşük.

    JMO: Yapılan ölçümlerde fay hızının 6-7 mm/yıl olduğu belirlenmiştir, bu da oldukça yüksek bir hız olup fayın sık deprem üretebileceği anlamına gelmektedir. Bu nedenle diri fay üzerindeki çalışmaların artırılması gereklidir.
  4. Ramazan Demirtaş: En azından son yüzyılda 1914 ve 1971 depremleri olduğu için, en az birkaç yüz yıl kent merkezindeki binalar için yüzey faylanma riski bulunmamaktadır.
    Yüzey faylanma tehlike riski sıfır.

    JMO: 1914 Burdur ve 1971 Burdur depremleri yüzey kırığı oluşturan depremlerdir. Bir bölgede geçmişte oluşan depremler gelecekte de aynı yerde ve aynı büyüklükte depremler üretebilirler. Bu bakımdan Burdur ilimiz yüzey faylanması tehlikesi altındaki illerimizden biri olarak değerlendirilmektedir.
  5. Ramazan Demirtaş: Burdur fay zonu ile ilgili yapılan İmar Planına Esas Jeolojik-Jeoteknik Etütler kapsamında, ana fay ve göle doğru ana faya paralel muhtemel faylar boyunca da tampon bölge oluşturulmuş, yapılan bu yanlış kararlar nedeniyle insanlar mağdur edilmiştir.
    Burdur fay zonu baskın olarak eğim atımlı normal fay zonu olduğu için, zaten tampon bölge oluşturulamaz. çıkmayacaktır.
    Çünkü; birkaç yüz yıl sonra olası bir depremde kırık ana fay izi boyunca çıkmayacak, göle doğru olan kesimde ya çıkacak ya da yüzeye ulaşamayacaktır. Muhtemel faylara zaten tampon bölge oluşturulamaz.


    JMO: Ayrıca diri fayların yerinin net olarak belirlenmesinin ardından fay sakınım bantı üzerindeki bina ve bina türü yapıların zaman içerisinde kaldırılarak bu alanlardaki nüfus yoğunluğunun azaltılması, yüzey faylanması tehlike kuşağı içerisindeki yerlerin farklı biçimde (park, günübirlik tesisler vb) kullanılması, henüz yerleşim olmayan bu tür alanlar varsa da bunların bina ve bina türü yapılar için kullanılmak üzere imara açılmaması gerekir.
  6. Ramazan Demirtaş: Burdur fay zonunun Burdur kent merkezinden geçen parçasının önümüzdeki en az birkaç yüz yıl 7.0 büyüklüğünde deprem üretme riski çok çok düşüktür.

    JMO: 1914 Burdur ve 1971 Burdur depremleri yüzey kırığı oluşturan depremlerdir. Bir bölgede geçmişte oluşan depremler gelecekte de aynı yerde ve aynı büyüklükte depremler üretebilirler. Burdur fayının Burdur il merkezinden geçtiği bilinmekte ise de fayın tam olarak nereden geçtiği ve bu fay üzerinde son birkaç depremin hangi tarihlerde olduğu henüz yeterli detayda araştırılmamıştır. Mikrobölgeleme çalışmaları ve deprem senaryoları ile bir bölgede zemin yapısı ve depremin yaratması olası yer sarsıntısı belirlenebilir.

Yazar yorumu: JMO raporunun amacı “içerisinden diri fayların geçtiği illerde yaşayanları ve bu bölgelerden sorumlu yönetimleri konudan haberdar etmek, uyarmak ve tedbir almalarını sağlamaktır. “ olarak tanımlanmış raporda. Raporun amacı bu ise haberdeki şahsın amacı nedir acaba. Ucunda insanların canlarının olduğu bir konuda bu ne fevriliktir, bu ne rahatlıktır. Yoksa bu açıklamaları yapmasının başkaca bir motivasyonu mu var? Bu kadar çelişkili açıklamaları yapmasının altındaki ne?

Verilen bilgilerden rahatlayan ve önlem almayan bir Burdur düşünün. Olası bir depremde helak olan bir Burdur düşünün. Hiç mi vicdanınız sızlamayacak. Kişi bilgisinden % 99 emin olsa bile, sırf bir ihtimal olduğu için böyle açıklamalar yapmaması gerekir. İnsanları vehamete düşüren bu tarz açıklamaları yapanlarBurduluya kötülük yapmaktadır, vebali boynunadır. Yayınlayanlar ise iki kere düşünmelidir.
Burdur’un depreme hazırlanması bazı küçük insanların, küçük hedeflerine engel oluyorsa buna vatandaş izin vermemelidir. Önce kendi canını düşünmeli, gerekli önlemlerin alınmasını talep etmelidir.

Şakası yok bu işin efendiler!!!