‘Cumhurbaşkanına Açık Çağrı’ başlığıyla bildiri yayımlayan TMMOB, UNESCO, IUCN, IUGS gibi uluslararası kuruluşların bilimsel önemini tespit ettiği kültürel ve doğal varlıklar, yalnız bulunduğu ülkelerin değil insanlığın ortak değerleri olduğuna dikkat çekti.
Prestij listesinde kalabilmenin önemine değinilen açıklamada TMMOB Cumhurbaşkanlığından şunları istedi: “Bu kuruluşlar tarafından oluşturulan ‘prestij listelerine’ girebilmek önemli olduğu kadar, orada kalabilmek daha önemlidir. Bu nedenle ülkemizde jeolojik mirasın korunması konusunda merkezi ve yerel idarelerimize önemli sorumluluklar düşmektedir. Bu kapsamda;
Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliğine bağlı Tabiat Varlıkları Koruma Genel Müdürlüğün görev ve fonksiyonlarında değişiklik yapılarak, öncelikle ‘jeolojik mirasın korunması, ülkemiz jeoçeşitlilik envanterinin çıkarılması ile jeoparkların kurulması’ gibi görevler tanımlanmalı, söz konusu Genel Müdürlüğün içinde ‘Jeolojik Miras ve Jeopark Hizmetleri Daire Başkanlığı’ kurulmadır.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliğine bağlı Tabiat Varlıkları Koruma Genel Müdürlüğü tarafından her gün tahrip edilerek yok edilmeye çalışan ‘jeolojik miras’ alanlarının tespit edilerek korunması ve gelecek nesillere aktarılabilmesi için ‘Türkiye Jeolojik Miras Envanter Projesi’ çalışması başlatılmalı ve korunmaya değer jeolojik miras envanteri bir an önce çıkartılmalıdır.
Ülkemizin sahip olduğu jeolojik miras envanterleri ile birlikte, yerel kalkınmaya destek sağlanması ve jeoturizmin geliştirilmesi için ‘jeoparkların’ kurulması çalışmaları hızlandırılmalı, belirlenen jeopark alanlarının UNESCO’ya tescil olması ve dünya insanına tanıtılması için çalışma başlatılmalıdır.
Odamız tarafından yerel idarelerin ‘jeolojik mirasın korunması ile jeopark çalışmalarını desteklemeleri için hazırlayıp, tüm siyasi partilere, TBMM ile ilgili bakanlık ve kuruluşlara 2024 tarihinde gönderdiği ‘Belediyeler Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin bir an önce gündeme alınarak bu konudaki yasal mevzuat eksikliği giderilmelidir.
Çevre Kanunu ile Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunlarına ‘jeoçeşitliliğin tespiti ve korunması ilişkin’ hükümler ilave edilmedir.”