MHP İl Başkanı Gültekin Oktay'ın istifa ettirilmesi ve sonrasında Mustafa Gün'ün İl Başkanı olarak atanması sonrasında MHP'nin 8 ilçe başkanı istifa etmişti. Bugün ise Tefenni Belediye Başkanı Ümit Alagöz partisinden itifa ettiğini açıkladı. 

İşte Alagöz'ün o açıklaması:

Kamuoyuna Saygıyla;

Kendimi bildim bileli kalbim Üç Hilal’le beraber çarptı. Tefenni Ülkü Ocakları Başkanlığı, MHP Tefenni İlçe yönetim kurulu üyeliği ve başkan yardımcılığı, MHP Tefenni İlçe Başkanlığı’nın ardından 2014 yılından bu yana Tefenni Belediye Başkanlığı görevini sürdürmekteyim. Dolayısıyla ‘lider-teşkilat-doktrin’ ilkeleriyle ilgili az çok fikir sahibi olduğumu düşünüyorum. 

Burdur’da yaşanan süreç herkesin malumudur. Burdur teşkilatında yaşanan bir gelişmeyle ilgili fikir beyan etmek, görüş sunmak teşkilatın bir ferdi olarak hakkımız olmakla, davamızın zarar görmemesi adına gayret göstermek de görevimizdir diye düşündüm. Hata etmişim. Özür dilerim. 

Benim hayatımın davamız ve davamızın başarısı için geçmeyen bir günü dahi yoktu. Merak etmeyin ‘büyük dava adamı’ rollerine girmeyeceğim. Ben bu teşkilatın en küçük tanesiyim. 

Kimsenin verdiği kararı eleştirmek, karşı çıkmak, fitne çıkarmak veya hainlik yapmak gibi bir niyetimin de olmadığını uzun uzun anlatmayacağım. İsteyen elbette istediği gibi düşünebilir. 

Tüm kamuoyunun hemfikir olduğu noktada, davamızın zarar görmemesi için mücadele vermenin adı ‘fitne’ ise ‘hainlik’ ise demek ki ben bu davayı ve teşkilatçılığı bilmiyorumdur. Özür dilerim. 

Şimdi, kendilerine Ülkücü süsü verip, görev alamayınca, görevden alınınca, aday gösterilmeyince MHP’nin başarısız olması için MHP aleyhine çalışanlardan, partimizin rekabet ettiği partilerden olup bize hakaret edenlerden, iftira edenlerden ve bunlarla beraber olanlardan, Ocak dergisini bile almayanlardan, kamuoyunda haklarında tek bir olumlu kelime olmayanlardan, Genel Başkan’ın mitingine gelmeyip, çevrelerini de gelmemeleri konusunda telkin edenlerden, ülkücü geçinenlerden, ülkücülükten geçinenlerden davayı ve teşkilatçılığı öğrenmeye gayret edeceklere başarılar diliyorum. Ben bu kişi ve gruplardan davayı ve teşkilatçılığı öğrenemeyeceğim. 

Ben anılan şartlarda bu kişi ve gruplarla aynı yolu yürüyemem. Teşkilatımızın, davamızın zarar görmemesi adına gösterilen gayretin ‘fitne’, ‘hainlik’ olarak nitelendirildiği, Türk töresine tamamen aykırı bir şekilde şeyh-mürit ilişkisinin oturtulmaya çalışıldığı bir yapıyla da yol yürüyemem.   

Hayatımın en zor kararını kalbim yerinden sökülerek vermek zorundayım. Canımdan bile çok sevdiğim, ömrümü adadığım ve hatta ailemden bile önde tuttuğum partimden istifa etmek zorunda kalmanın acısı bana yetip de artmaktadır. 

Başbuğum, Aziz şehitlerimiz; yalvarırım haklarınızı helal edin. Kendimi Hz. İbrahim’in ateşine su taşıyan bir garip karınca gibi görüp davamıza sahip çıkmaya, davamıza ve emanetinize layık olmaya çalıştım. 

Ülkücü harekete gönül vermiş yüce gönüllü dava büyüklerim, dava arkadaşlarım, kardeşlerim lütfen haklarınızı helal ediniz. Varsa benim hakkım helal olsun. 

Ayrılığın bile bir üslubu, adabı vardır. Bir ülkücü, şayet ayrılacaksa dahi Ülkücüye yakışır edeple ayrılmalıdır. Tıpkı 8 ilçe başkanımız gibi.  

Sayın Genel Başkanım, Sayın Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcım, sizlere bana bu kutsal davaya hizmet edebilme fırsatını sunduğunuz için sonsuz şükranlarımı arz ederim ve her şey için teşekkür ederim. Benim âcizane bir hakkım yoktur sizlerde ve fakat varsa da helal olsun. Lütfen sizler de haklarınızı helal ediniz. Saygılarımla. 

Editör: SELÇUK ÖÇAL